Fethiye

Muğla'nın en büyük yüzölçümü ve yerleşim alanına sahip ilçesi olan Fethiye, doğal güzellikleri, tarihi kalıntıları ve ekstrem spor seçenekleriyle yerli ve yabancı turistlerin gözdesi olmuştur.

Antik Çağ’daki adı Telmessos olan şehrin geçmişi MÖ 5. yüzyıla kadar uzanmaktadır. Kahinler kenti olarak ünlenen Telmessos, Fethiye'nin sırtını dayadığı dağın yamaçlarından körfeze kadar uzanan geniş bir alanda kuruludur. Mitolojiye göre de Güneş Tanrısı Apollon, Finike Kralı Agenor’un küçük kızına aşık olup bir köpek kılığına girerek kralın kızının gönlünü çalar, evlenirler ve adını Telmessos koydukları bir oğulları olur. Apollon’da kurduğu kente oğlunun adını verir. Geçmişten bugüne Karya, Pers, Roma, Menteşoğulları ve Osmanlı’nın egemenlik sürdüğü kentin sırasıyla isimleri; Telmessos, Anastasiaopolis, Meğri (Makri) olmuş, son olarak ta 1914’te Şam’da uçağı düşerek ilk havacılık şehitlerimizden olan Tayyareci Fethi Bey’in anısına saygıyla Fethiye olarak değiştirilmiştir.
 
Muğla’nın en önemli turistik ilçelerinden olan Fethiye, merkezindeki marinalar sayesinde mavi yolculuk ve tekne kiralama misafirlerinin tatillerine başladığı liman olarak tercih edilmektedir. Fethiye tekne kiralama rotaları nelerdir? sorusunun yanıtı öncelikle Göcek mavi yolculuk rotası diyebiliriz. Göcek Koyları rotasına Ölüdeniz ve Fethiye Koylarını da dahil edilerek çok daha keyifli bir mavi tur rotası haline dönüştürülebilmektedir. Dileyen misafirlerimiz uzun seyirleri göze alarak mavi tur rotalarını Marmaris'e kadar uzanmasını talep edebilirler. Genellikle yabancı misafirler tarafından tercih edilen Kekova mavi yolculuk rotası; Fethiye başlangıçlı hem tarihi yerleri hemde farklı limanları ziyaret edebilecekleri özel tekne kiralama rotası içinde yer alıyor. 

Fethiye dünyaca ünlü lagünü Ölüdeniz ile adını duyurmuştur. Son yıllarda oldukça popüler olan beldede yamaç paraşütü sporu da aktif olarak yapılmakta ve sizlere de atlama imkânı sağlamaktadır. Onlarca koyu ve plajlarının yanısıra Kelebekler Vadisi, Paspatur Çarşısı, Balık Hali, Çalış Plajı, Kabak Koyu, Göcek tekne turu ( On İki Adalar ), Fethiye tekne turu ( Fethiye Koyları ) gibi popüler seçenekler de sunan şehrin, tarihi kalıntıları da oldukça fazladır.

Şehre en yakın hava ulaşımı 45 km uzaklıktaki Dalaman Havaalanı ile sağlanmaktadır. Fethiye’nin il merkezi Muğla'ya uzaklığı 136 km. olup, İzmir'e 334 km., Burdur’a 200 km., Denizli’ye 181 km., Antalya’ya 196 km., Bodrum’a 231 km., Marmaris’e 125 km., Kaş’a 124 km. ve Göcek’e 27 km. mesafededir. Ayrıca Rodos’a da düzenli feribot seferleri yapılmaktadır.

Fethiye'nin Konumu

 

Fethiye Kalesi

Fethiye Kalesi’nin yapılış tarihi hakkında kesin bilgi bulunmamakla birlikte bazı kaynaklarda Rodos Şövalyeleri tarafından 15. yüzyılda onarılıp yeniden inşa edilmiş olabileceğinden bahsedilmektedir. Kalede surlar, üzerinde tarihi hakkında bir bilgi içermeyen birkaç eski yazı ve bir sarnıç bulunmaktadır. Şehri tepeden gören kale, aynı zamanda muhteşem bir manzaraya ev sahipliği yapmaktadır. Fethiye tekne kiralama hizmeti satın alan misafirlerimizin limana araç ile 3 dakika mesafede yer alan kaleyi ziyaret edip, panaromik Fethiye Körfezi manzarasını izlemelerini öneririz.

Konum için tıklayınız.

Tlos Antik Kenti

Fethiye’ye 35 km. doğusunda Yaka Köy sınırları içinde bulunan alan tarihi Tlos antik kenti Unesco Dünya Mirası Geçici Listesi’nde olup, Likya Bölgesi olarak bilinen coğrafyanın en eski yerleşim alanlarından biridir. MÖ 14. yüzyıl Hitit belgelerinde Dlawa, Likya yazıtlarında ise Tlawa olarak kayda geçen antik kentin girişindeki akropol, doğaya hakim görüntüsü ile görenleri fazlasıyla etkiler. Yaklaşık 500 metre yüksekliğindeki dik yamaçları ile doğal açıdan korunaklı akropol tepesinin çevresi, yer yer sur duvarları ile çevrilmiştir.  Tlos kalesine çıkarken yamaçtaki kayalara oyulmuş tapınak mezarlarını görebilirsiniz. Bu mezarların en görkemlisi kanatlı at Pegasus’un, üç başlı canavar Chimera ile savaşırken resmedildiği Bellerephontes’e ait mezar anıtıdır. Girişinde iki sütun, üç bölümlü duvar, ortada süslemelerle bezenmiş kapı, iki yandan mezar odasına giden kapılar vardır.  Akropolün eteğinde oturma sıraları, stadyum, hamam, tiyatro ve kilise kalıntıları yer alır. Kalenin alt kısmındaki düzlükte 9 metre genişliğinde Likya duvar kalıntıları bulunmaktadır.  6 kemerli kapısı ayakta olan kentin güneyinde Roma Dönemi surları görülmektedir. Tlos antik kentinin hala ayakta olan önemli yapısı tiyatrosu ve stadyumudur.

Kent tarihi süreçte arkeolojik, kültürel, dini ve ekonomik açıdan bölgede çok önem taşımaktadır. Neolitik dönemden Demir çağa kadar kesintisiz devam eden yerleşimin izlerini görebileceğiniz kentten, Hititlerin yazılı kaynaklarında ülke diye bahsedilmektedir. Hristiyanlık tarihi açısından da önemli bir merkez olan kent, Likya’nın en önemli piskoposluk merkezlerinden biri olup, dinsel önemi 12. yüzyıla kadar devam etmiştir. Ayrıca Osmanlı Dönemi izlerini de taşıyan Tlos antik kenti, 18. yüzyılda bölgenin ticaret yollarının kesişme noktası konumundadır.  Kentin doğa ile iç içe olması ve kalıntılarının heybeti ile hayranlık uyandıran manzaralar görebilirsiniz.

Ziyaret saatleri: Yaz dönemi 10.00-19.00 ; Kış dönemi 08.30-17.30

Tlos Antik Kenti Nerede?

Araxa (Araksa) Antik Kenti

Fethiye’ye 32 km mesafede Ören Köyü sınırlarında bulunan Araxa antik kentinin, tam olarak ne zaman kurulduğu bilinmemekle birlikte, diğer antik kentlerde olduğu gibi çok eski bir Anadolu kenti olduğu bilinmektedir. M.Ö. 2000 yıllarında Kibyra antik kentiyle savaşmış olması, Araxa kentinin kuruluş tarihi hakkında bizlere bir fikir vermektedir. Araxa ismi Luwi ve Karia dillerinde ‘sunağı olan mabet’ anlamına gelmektedir. Likya yazıtlarda kentin ismi ‘Araththi’ olarak geçmektedir. Antik tarihçiler Likya Birliği’nden bahsederken birliğe dâhil olan 36 kasaba ve kentlerin içinde Araxa antik kentinin de olduğunu yazmışlardır.

Kent kendi doğal surları olan dağlarla ve dış etkilerden onu savunan duvarlarla çevrili vadiye kurulmuş olup, hamamlar, su kanalları, mezarlar, lahitler ve evler gibi çeşitli kalıntıları görebilirsiniz.

Araxa'ya Gidiş

Amintas Kaya Mezarları

Fethiye kent dokusu içinde yer alan ve şehrin simgelerinden olan bu anıt mezarlar, M.Ö 4 yüzyılda Hermapias Oğlu Aminthas adına inşa edilmiştir. Dik kayalık yamaç üzerine oyularak inşa edilen bu mezarların 3 tanesi tapınak tipinde olup, diğerleri sivil mimari örneklerini yansıtmaktadır. Mezar odasına açılan bölümde, dört ana panele ayrılmış bir kapı tasviri ile odanın iç kısmında düz ve kaba işlenmiş bir tavan ve üç adet kline bulunmaktadır. Girişleri kemerli bir yapıya sahip olan mezarlar, yatan kişinin yaşamına dair ipuçları verdiği düşünülen çeşitli fresklerle süslenmiştir. İlçenin en güzel manzarasına sahip bölgesine yerleştirilen bu mezarlara, basamaklar aracılığıyla kolaylıkla ulaşabilirsiniz.

Fethiye'den gulet kiralama hizmeti aldısanız teknenizin hazırlanması beklerken araç ile 5 dakikada ulaşabileceğiniz anıt mezar, mavi yolculuk tatilinize ufak da olsa tarihi eklemenizi sağlayacaktır.  Fethiye Kalesi ziyaretiniz sonrası aynı güzergahı izleyerek, trafiğine yakalanmadan anıt mezarı ziyaret etmenizi öneririz. Böylelikle yolunuzun üzerindeki tarihi kalıntıları da gözleme şansı bulacaksınız.

 

Ziyaret saatleri: Yaz döneminde 09.00-20.00; Kış döneminde 08.00-17.00

Amintas Kaya Mezarları Nerede?

 

Telmessos Antik Tiyatro

Erken Roma döneminde inşa edilen, M.S 2 yüzyılda onarım geçirdiğini bildiğimiz tiyatro, Türkiye'nin denize yakın en eski tiyatrosudur. Bizans döneminde arena olarak kullanılan 6 bin kişi kapasiteli tiyatro sütunları ne yazık ki 1960’lı yıllarda liman dolgu malzemesi olarak kullanılmış, 1991’e kadar moloz yığınları altında kalmış hatta üzerine evler bile yapılmıştır. 1991 sonrası temizlik ve kazı çalışmalarının yapıldığı tiyatro açığa çıkarılan haliyle 1500 kişinin kullanımına uygundur. Marinada yer alan antik tiyatroyu kiralık yatınıza binmeden önce mutlaka ziyaret etmenizi öneririz.

Konum

Pınara Antik Kenti

Fethiye’ye 33 km. uzaklıkta yer alan kentin kuruluşu MÖ 330-334 yıllarına dayanmaktadır.  Büyük İskender ve Bergama Krallıkları tarafından da ele geçirilen şehir daha sonra Roma’ya bağlı bir yerleşim olarak varlığını sürdürmüştür. 8. yüzyılda ise bölgedeki depremler nedeniyle şehrin büyük zarar gördüğü ve bu nedenle terk edildiği bilinmektedir. Pınara antik kenti hamam, tiyatro, agora, odeon, kaya mezarları, yukarı akropol ve aşağı akropolden oluşmaktadır. Yukarı akropolün kısa sürede yetersiz kalması üzerine, ulaşımın da daha kolay olduğu aşağı akropol yerleşime açılmıştır. Aşağı akropolde odeon, agora, tapınak gibi yapılar ve pilyeli mezarlar yer almaktadır. Kaya mezarlarının büyük çoğunluğunun konut biçiminde olması, Likya Sivil Mimarisi hakkında fikir vermektedir. Aşağı akropolün yamaçlarının geçit vermeyecek şekilde dik olmasına rağmen gerek terasın oluşturulması gerekse savunma amacıyla sur duvarı ile desteklenmiştir. Surun güneyindeki kapıdan geçerek kente girilince, arkasını yamaca dayamış odeon ve önündeki düz alanda agoranın, kent merkezini oluşturduğu görülür. Aşağı akropolün alt kısmındaki su kaynağı çevresinde, kentin Antik Çağ’da geçirdiği depremler sonucunda büyük oranda tahrip olmuş pilyeli mezarlar ve kayalara oyulmuş pek çok mezar dikkati çeker.

Ziyaret saatleri: Yaz dönemi 10.00-19.00; Kış dönemi 08.30-17.30

Pınara Antik Kenti'ne Ulaşım

Letoon Antik Kenti

Fethiye merkeze 63 km uzaklıkta Seydikemer’in Kumluova Mahallesi’nde yer alan bu antik kent, Likya’nın dini merkezidir. Efsaneye göre Zeus’dan hamile kalan Tanrıça Leto, ikiz çocukları Artemis ve Apollon’u Delos’ta doğurur, sonra Xanthos nehrinin denize ulaştığı yere gelerek, nehir boyunca Leto tapınağının bugünkü bulunduğu kaynağa varıncaya kadar yürür. Kaynakta çocuklarını yıkamak isteyen fakat yerli halk tarafından engellenen tanrıça, yöre halkını izin vermedikleri için kurbağaya çevirir ve Letoon antik kentinin kuruluşu bu mitolojiye dayanmaktadır. Kentte 30 yıldır yapılan kazılarda ele geçen buluntulara göre ilk yerleşim M.Ö.7.yy.la kadar gider. Buradaki kalıntılar ve kitabeler Letoon’un Likya birliği döneminde politik ve dini bir merkez olduğunu doğrulamaktadır. Antik kent merkezinde yan yana dizilmiş 3 tapınak bulunaktadır. Bunlardan en batıdaki iyon düzeninde olup Ana Tanrıça Leto’ya aittir. Daha küçük olan ve ortada bulunan tapınak Artemis’e en doğudaki tapınak ise Tanrı Apollon’a adanmıştır. Apollon Tapınağının ortasında bulunan ve Apollon Mozaiği olarak tanınan mozaik pano kazı alanında doğal tahribata açık olması nedeniyle kazı ekibince kaldırılarak Fethiye müze müdürlüğü tarafından taşınmış olup bugün müzede teşhir edilmektedir. Ayrıca Helenistik alan içinde bulunarak bugün Fethiye müzesinde sergilenen Üç Dilli kitabe de büyük önem taşımaktadır. Likyaca, Aramice ve Grekçe olarak yazılmış olan kitabe Likya dilinin çözülmesinde çok büyük bir rol oynamıştır. Tapınakların güney batısında Nymphe kültüne adanmış bir çeşme binası ile bu çeşmenin doğu kenarında erken Hıristiyanlık dönemi kilisesi yer almaktadır. Antik kent içerisinde ayrıca bir stoa ve Helenistik dönem tiyatrosu görülmeye değer kalıntılar arasında yer alır. 1988 yılında UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınan Letoon antik kenti aynı zamanda Likya yürüyüş yolu üzerindedir.

Ziyaret saatleri: Her gün 08.00-20.00, Konumu

Kayaköy

Fethiye’nin 13 km. güneyinde bulunan ve Antik Dönemde Karmylassos olarak bilinen Kayaköy’ün geçmişi eldeki verilere göre M.Ö.3 yüzyıla kadar gitmekte ve Osmanlı İmparatorluğu’nun geç dönemlerinde azınlıklara tanınan haklar sonucu 1923 yılında boşaltılana kadar kentte yaşam sürmüştür. Terkedilen kentte yamaca dayalı olarak izlediğimiz yapıların tamamı Rumlarca yapılmış, zamanla ve doğal etkenlerle yaşadığı tahribat sonrası da hayalet şehir görüntüsüne bürünmüştür. Kentin kullanıldığı dönemde her biri 50 m2 den büyük olmayan manzara ve ışık açısından birbirinin önünü kapatmayan genellikle alt katları kiler olarak kullanılan ikişer katlı, girişte çatıdaki yağmur sularının toplandığı zemin altı sarnıçlarının olduğu 350 - 400 konut bulunmaktadır. Konutların yanı sıra çok sayıda şapel, 2 büyük kilise, 1 okul binası, değirmenler ile 1 gümrük binası da yer almaktadır.

Kayaköy Konum

Fethiye Arkeoloji Müzesi

Bölgeden çıkartılan eserlerin sergilendiği Fethiye Müzesi, arkeoloji ve etnografya olmak üzere iki bölümden oluşmaktadır. İlk olarak 1957 depremi sonrası kent çevresinden toplanan eserlerin depolandığı müze, 1987 yılından bugüne ziyaretçilerini ağırlamaktadır. Bizans, Roma, Helenistik, Arkaik ve Tunç Devri dönemlerinden kalma sayısız eserin sergilendiği Fethiye Müzesinde, sıralama kronolojik olarak düzenlenmiştir. Arkeoloji bölümünde büyük oranda seramik eserler sergilenirken, etnografya bölümünde yöreye has çeşitli el dokuma örnekleri, el işlemeleri, kaftanlar bulunmakta, bahçesinde ise büyük taş bloklu eserler, lahit mezarlar ile Izraza Anıtı sergilenmektedir.

Ziyaret saatleri: Kış dönemi 08.00-17.00, Yaz dönemi 08.00-19.00, Konum

Afkule Manastırı

Fethiye merkeze 17 km. uzaklıktaki manastıra, Kayaköyü’nden 5 km. sonra çamları arasından yürüyerek ulaşılır. M.S. 5. veya 6. yüzyılda inşa edildiği düşünülen Afkule Manastırı, 10 metrelik kayaya iki katlı bir bina şeklinde oyularak yapılmıştır. Aynı doğal yöntemlerle oyularak oluşturulan merdivenlerle çıkabileceğiniz bu manastır, Elefterios adında bir keşişin çile makamı olarak yapılmış. O günkü şartları bilmemekle birlikte, deniz seviyesinden 400 metre yükseklikte bulunan manastır, sahip olduğu muhteşem manzara ile çile verecek gibi görünmemektedir.

Ulaşım

Saklıkent Kanyonu

Şehir merkezine 44 km. uzaklıkta bulunan kanyonun binlerce yıl evvel jeolojik çatlama ile oluştuğu tahmin edilmektedir. 1996 yılında milli park ilan edilerek korumaya alınan Saklıkent kanyonunun uzunluğu yaklaşık 18 km, yüksekliği 200 ile 600 metre arasında değişmektedir. Bazı noktalarda kaya aralığı 2 metreye kadar daraldığından buralardan gökyüzünü görmek neredeyse imkansızdır. Kanyon girişinde sizi önce Eşen Çayı karşılar. Demir çubuklara döşenen tahta iskele üzerinde yürüyerek kayaların altından fışkıran tertemiz kaynağa ulaşırsınız. Kanyonda coşkun suların üzerine kurulmuş ve yörenin kilimi ile yastıkların serildiği sedirlerde oturabilir, ayaklarınızı buz gibi suda serinletirken, gözleme ve alabalık yiyebilirsiniz. İsterseniz kanyonda ilerleyerek gizli cenneti keşfedebilirsiniz. Aynı zamanda rafting de yapabileceğiniz kanyonda yaklaşık 5 kilometrelik rafting parkurunu kat etmek yaklaşık 30 dakika sürmektedir.  

Saklıkent'in Konumu

Gemile (St. Nicholas) Adası

Fethiye merkeze 20 km. uzaklıkta yer alan Gemile Adasına ulaşım, Kayaköy yakınlarındaki Gemile Koyu’ndan sağlanmaktadır. Ortaçağ'da Smybola olarak bilinen Ölüdeniz Havzası içinde yer alan Gemile veya St. Nikola adası M.S. 5'inci yüzyıldan itibaren çoğunlukla dinsel içerikli yerleşimlerin oluşmasıyla önemli bir konuma gelmiştir. Ada Avrupa ve Doğu Akdeniz ülkelerinin ticaret ve seyahat gemilerinin uğrak yeri haline gelerek Hristiyanlar bir hac merkezi olmuştur. Birçok kilise ve Şapel yanında din eğitimi veren okullar da açılmıştır. Adada dini yapıların dışında çalışan ve yaşayan insanların barınakları olan evlerde bulunmaktadır. Adanın kayalık olması nedeniyle kilise ve evlerin temelleri kaya içine oyularak yerleştirilmiştir. 

Gemile Adasından dileyen misafirlerimizin mavi yolculuk tatilleri sürerken, kiraladıkları gulet tipi yattan alıp, rehber eşliğinde, klimalı araçlar ile Af Kule Manastırı, Kayaköy, Saklıkent Kanyonu, Tlos, Xanthos Antik şehir turu gerçekleştirebiliriz.

Gemil Adası Konum

Kadyanda (Cadianda) Antik Kenti

Fethiye merkeze 25 km. mesafede bulunan Kadyanda Antik Kenti, Üzümlü beldesinden 400 metre yukarıda yer alan Geyran Dağı üzerinde bir tepede kurulmuştur. Antik çağlarda bir atletizm merkezi olarak kullanılan bu kent, Likyalılara katılan son kent olma özelliğini taşıyor. Milattan Önce 3000’lere kadar uzanan ve geniş bir alana yayılmış tarihi dokusuyla fark yaratan antik kentin etrafı günümüzde çam ağaçlarıyla örülmüş durumda. Kenti çevreleyen sur duvarlarının bir bölümü, kaya mezarları ve bazı kitabeler en erken dönemlere tarihlenen kalıntılardandır. Ayrıca Roma Dönemi'nde de onarılarak kullanılmış olan Helenistik tiyatro, hamam, koşu pisti, agora, hangi tanrıya ait olduğu bilinmeyen tapınak kalıntısı, mezarlar, sarnıçlar ve yoğun sivil mimari yapı izleri günümüze ulaşabilmiştir.

Ziyaret saatleri: Yaz dönemi 9.00 – 19.00; Kış dönemi 08.00 – 17.00

Kadyanda Antik Kenti Nerede?

Xanthos Antik Kenti

Fethiye - Kaş karayolu üzerinde bulunan antik kent, Fethiye merkeze 63 km. uzaklıktadır. Dağlık Likya eyaletinin en eski ve en büyük kenti olarak karşımıza çıkan Xanthos antik kenti Likya bölgesinin idari ve dini merkeziydi. Kuruluşu M.Ö.8. yüzyıla kadar giden kent, M.Ö. 545 yılındaki Pers istilasına kadar bağımsız bir şehir devletiymiş. Pers istilasında kentlerini kahramanca savunan Xanthoslular, istilayı önleyemeyeceklerini anlayınca, önce tüm kadın ve çocuklarını öldürerek kenti ateşe vermiş ve alevlerin içinde topluca intihar etmişlerdir. Bu kıyımdan kurtulan 80 aile ve başka yerlerden gelen göçmenler tarafından kent yeniden kurulmuştur. 100 yıl kadar sonra çıkan bir yangınla, Xanthos yeniden harap olmuştur. Buna rağmen, yeni baştan kurulan kent, batı dünyası ile kurduğu iyi ilişkiler sonucu, uzun süre önemli bir merkez olarak varlığını sürdürmüştür. Ancak M.Ö. 429 yılında Atinalıların vergi istemelerine karşı çıkmalarıyla kentlerinin tamamen harap olmasına neden olacak bir savaşın içine sürüklenmişlerdir. M.Ö.333 yılında Büyük İskender’in bölgeye gelmesinden sonra, büyük ölçüde Helenleşen kenti, M.Ö. 309’da Ptolemaioslar işgal etmiştir. Sonraları, M.Ö. 197’de Suriye Kralı III. Antiochus’un eline geçen kent, parlak bir dönem yaşamıştır. M.Ö. II. yüzyılda Xanthos, Likya Birliği’nin başkenti olmuştur. M.Ö.42 yılında Romalılar tarafından işgal edilerek, kentin batısındaki Likya Akropolisi yıkılmış, kent halkı kılıçtan geçirilmiştir. Bu olaydan bir yıl sonra, Roma İmparatoru Markus Aurelius, kenti yeniden imar etmiştir. Bizans döneminde piskoposluk merkezi olan Xanthos, yöreye Arap akınlarının başlaması ile M.S. 7. yüzyılda terk edilmiştir. Şehir ne yazık ki kelimenin tam anlamıyla bir felaketler kenti olmuştur. Xanthos antik kentinde bulunan iki akropol, değişik örgü sistemlerinin görüldüğü sur duvarları ile çevrilidir. Likya akropolünün kuzeyinde Roma Devri Tiyatrosu yer alır. Kentin en ilginç kalıntıları, tiyatronun batısında konumlanmıştır. Bunlardan birincisi yüksek dikdörtgen yekpare kaide üzerindeki ölü ailesi ile yanındaki kadın gövdeli, kuş kanatlı yaratıklar olan ve ölülerin ruhlarını gökyüzüne taşıdıklarına inanılan Harpy kabartmalarına sahiptir. Bu anıt mezarın yanında 4'üncü yüzyıla ait kaideli Likya lahdi yer almaktadır. Tiyatronun bitişindeki kare şekilli geniş alan ise üç yanı dükkânlarla çevrili Roma Devri agorasıdır. Agoranın kuzeydoğu köşesinde, Harpy Anıtına çok benzeyen, dikdörtgen gövdesinde Likya ve Grekçe dilinde yazılmış kitabe yer alan M.Ö. 5. yüzyıla ait anıt mezar yükselir. Anıtın gövdesindeki kitabe günümüze dek bulunmuş Likya dilindeki en uzun kitabe olup, Kherei adlı Xanthos’lu prensin serüvenlerini anlatmaktadır. Roma akropolünde de birçok kaya mezarı ve kaideli mezarı yan yana görmek mümkündür. Bu alanın güney eteklerde yer alan, Aslanlı Mezar, Pa vaya ve Merehi lahitlerinin kaideleri dışında tümü British Museum’da sergilenmektedir. Günümüz kalıntılarına çıkan rampanın sağ kenarında sadece temelleri kalan M.Ö. 4'üncü yüzyıla ait tapınak planlı Nereid Anıtı da British Museum da sergilenen Xanthos’un ünlü anıtlarından biridir.

Ziyaret Saatleri: Yaz Dönemi 08:30-19:30, Kış Dönemi 08:30- 17:30, Konumu

Fethiye bölgesindeki kara turu ve ören yerleri turu mavi yolculuk fiyatlarına dahil mi?

Hayır, maalesef tekne kiralama fiyatlarına dahil değil. Bu hizmet yine firmamız bünyesindeki Birituna Turizm aracığı ile sağlanmaktadır. Yat kiralama hizmetini aldığınız satış temsilcinizden fiyat ve kara turu detaylarını öğrenebilirsiniz.

Fethiye başlangıçlı mavi yolculuk tercihini yapan misafirlerimiz, Göcek Koyları rotasında kiraladıkları tekne tatillerini sürdürürken Gemile Adası veya Göcek Limanında alınarak Kayaköy, Saklıkent Kanyonu, Tlos kara turu için 1 günlerini ayırmaları yeterldiir. Hem mavi tur hem de kültür turunu bir arada gerçekleştirebilirler.