Bence mavi yolculuk tatilinin sözlük anlamı, bir kere yapıldığı takdirde kesinlikle diğer senelerde fırsat yaratıp tekrarlanan tatil türü olmalı… Huzurun, keyfin ve rahatlığın tatili…
Mavi yolculuk tatilinin isim babası da keyif babası da Halikarnas Balıkçısıdır. (Cevat Şakir Kabaağaçlı). Hani Bodrum’da deniz kıyısında bankta otururken rastlamışsınızdır belki heykeline… Denize dönük yüzü şöyle der “Hayat Denizde…” İşte tam olarak o yüzdeki ifadedir mavi yolculuk. Dünyanın karmaşıklığından kaçıp denizin maviliğinde ve dinginliğinde huzur bulmaktır.
Sizlere mavi yolculuk tatilimin ilk deneyimini ve bir kere o tadı aldıktan sonra nasıl vazgeçemediğimi aktaracağım.
O günlerde sevgilim olan şimdiki eşimin bana bu hayatta yaptığı en güzel sürprizlerinden biri sayesinde tanıştım mavi yolculukla… Ve o günden beri vazgeçemiyorum. Teknenin ön kısmında kahve içerken birden ipler çözüldü ve sürpriz… Mavi yolculuk başlasın. İçimde kelebekler uçuşmaya başlamıştı bile. Ön tarafta tekne masmavi suları yararak ufka ilerliyor, arka tarafta ise her gün stresli koşuşturduğumuz kent sizden uzaklaşmaya başlıyor… Müthiş bir his… Gerçekten uzaklaşıyorsunuz, gürültüden stresten, kaygıdan, koşturmacadan, deniz sizin bütün negatif enerjinizi alıp yerine dinginlik, huzur ve mutluluk getiriyor.
Fethiye Limanı‘ndan çıktıktan yaklaşık 45 dakika sonra Turunç Pınarı Koyuna demir attık. Gulet tipi teknemiz ile deniz üzerinde geçirdiğimiz o kısacık 45 dakikalık yolculuk bile aslında size tatilinizin diğer kalan kısmını özetliyor. Her şeyi arkanızda bırakıyorsunuz, sanki omuzlarınızdaki bütün yükü almışlar bir de kenarlarına kanat takmışlar… İlerleyen saatlerde enfes bir akşam yemeği sofrası… Deniz ürünleri, birbirinden özel mezeler, rakı… Rüyada mıyım acaba ben dediğimi hatırlıyorum. İştahınız son derece açık, keyfiniz yerinde, televizyondan uzak yapılan kesintisiz sofra ve gece muhabbetleri keyfinize keyif katıyor. O güzel sohbetler gözlerinizden uyku akmasına rağmen gecenin ilerleyen saatlerine kadar devam ediyor. İnanın abartmıyorum dostunuzun, eşinizin, arkadaşlarınızın şimdiye kadar bilmediğiniz özelliklerini dahi tanıma fırsatı buluyorsunuz bu sohbetlerde. Sonra kabinden pikenizi usulca alıp güvertede şehrin ışıklarından göremediğiniz sonsuz gökyüzündeki yıldızları izleyerek uyuma fırsatı buluyorsunuz. Eminim ki sizler de benim gibi ıssız gökyüzünde ne kadar çok yıldız olduğunu görüp hayretler içinde kalacaksınız.
Sabahın ilk ışıklarıyla tüm gece hayranlıkla izlediğiniz yıldızların yerini yüzünüzü yakan parlak güneş aldı artık. Ne kadar uykusuz veya ne kadar çok sarhoş olursanız olun günler erken saatte başlar mavi yolculuk tatillerinde… Gözlerinizi açtığınızda bir an önce denize girmek için heyecanlanırsınız, yüzünüzü denizde yıkar, serin sularda uyku mahmurluğunuzu bırakır, tekneye çıkarsınız… Ve karşınızda enfes bir kahvaltı… bütün masa donatılmış sizin isteğinize göre hazırlanmış menü ile “krallar” gibi sabah kahvaltınızı yaparsınız.
Bu döngü böyle devam eder birbirinden lezzetli sofralar, güneş, huzur ve Göcek Koylarının müthiş manzarası şeklinde…
İyi ki dersiniz kendi kendinize…
Benim ilk mavi tur tecrübem 4 kabin, 2 personelli ekonomik sınıf gulet oldu.
Sonrasında Göcek gulet kiralama, Marmaris motoryat kiralama, Bodrum tekne kiralama derken bir sene katılımcı aile bulamadığım için Fethiye hareketli ekonomik tekne kiralama fiyatları araştırıyor olarak buldum kendimi…. Araştırmalarım sırasında karşıma çıkan kabin kiralama turu dahi yapma fırsatı buldum. Gayet keyifli ve ekonomik bir tatil olmuştu.
Seneler içerisinde lüks sınıf guletler ile de mavi yolculuk tatili yaptım. Ama inanın önemli olan konu ekonomik tekne, lüks gulet veya ultra lüks yat olması değil; tabii ki yaşam standardınıza göre tekne kiralayabiliyorsunuz ama en önemli unsur personelin güler yüzlü ve sıcak kanlı tavırları oluyor. Çünkü yaşam güvertede sürüyor. Sizin ne kabinle ne teknenin boyuyla ne de teknenin eni ile çok fazla ilginiz olmuyor. Mavi yolculuk gemi yolculuğu değil tamamen bir hizmet sektörü; örneğin 6 kişi, 22 metrelik bir gulettesiniz, kiraladığınız tekne temiz, yemekler lezzetli, tekne personeli güler yüzlü ve candan hizmet sunuyorsa bence tatiliniz de her şey yolundadır. Tekne seçim aşamasında kiralık yat ve personel uyumuna dikkat ederseniz daha keyifli mavi yolculuk tatili gerçekleştireceğinizi düşünüyorum.
Üç, dört veya yedi gün planınız, bütçeniz dahilinde ayarladığınız tekne kiralama tatili beklentiniz doğrultusunda ve sorunsuz geçiyor ise turun sonlarına doğru, daha kiraladığınız tekneden inmeden bir sonraki senenin mavi yolculuk planlarını yaparken kendinizi bulacağınıza eminim. Çünkü hem dinlenebileceğiniz hem yaşam içindeki yoğun tempolu hayatınızdan uzaklaşabileceğiniz hem yeni yerler görüp birbirinden keyifli lezzetleri deneyimleyebileceğiniz daha iyi bir tatil şekli bence yoktur.
Ben kızım dünyaya gelmeden, sekiz aylık hamileyken, bebeğim dört aylık olduğunda, bir yaşındayken, iki yaşındayken ve üç yaşındayken mavi yolculuk tatili yapma fırsatı buldum. Evet bebekler yürümeye başladıktan sonra yat kiralama yaptığınızda biraz zorlanıyorsunuz ama gulet kiralama yaptığınız şirketten bebeğinizin güvenliği için file talep ettiğiniz taktirde tüm teknenin etrafı sarılıyor ve bebeğiniz güvende olduğunda sizlerde çok daha huzurlu ve keyifli bir mavi yolculuk tatili geçirmiş oluyorsunuz. Bir otel tatili ile karşılaştırdığımda açık büfe sırası, aktiviteler, fiyata dahil - hariç sürekli değişen uygulamaları düşündüğümde yat kiralama çok daha butik ve izole bir tatil olarak geliyor bizlere.
Koca bir yıl özlemle bekleyip, güzel anılarla tamamladığım her mavi tur tatili sonrası hüzünlenirim. Çünkü öyle bir rüyadan uyanırsınız ki gerçek hayat biraz zor gelir. Fakat gönül rahatlığıyla söyleyebilirim ki, bütün negatif duygulardan uzaklaşmış, adeta sıfırlanmış şekilde biten mavi tur sonrasında, bizleri bekleyen çetin şartlara göğüs gerebileceğimi bilirim.
Seneye tatil şeklimizin yine Mavi Yolculuk olmasını umut ederek hayaller kurmaya başladık bile…