Antalya’nın batısında yer alan Demre, antik kentleri ve doğal güzellikleriyle en ilgi çeken turistik ilçelerimizden biridir. Kentin kuruluşu M.Ö 5. yüzyıla dayanmakta olup, Likya’nın önemli şehirlerinden olduğu bilinmektedir. Şehrin eski ismi Myra olup, mersin bitkisinden üretilen Myra yağından adının geldiği düşünülmektedir. Roma egemenliği döneminde gelişip zenginleşen kent, Bizans döneminde önemli bir idari ve dini merkez olmuştur. Piskoposluk merkezi de olan kentte St.Nicholas M.S 4. yüzyılın başında piskopos olarak görev yaptığından, kent Hıristiyan dünyası içinde oldukça önemli konumdadır
Şehre hava ulaşımı 158 km. uzaklıktaki Antalya Havaalanı veya 192 km. uzaklıktaki Dalaman Havaalanı ile sağlanmaktadır. Demre’nin il merkezi Antalya'...
Antalya’nın batısında yer alan Demre, antik kentleri ve doğal güzellikleriyle en ilgi çeken turistik ilçelerimizden biridir. Kentin kuruluşu M.Ö 5. yüzyıla dayanmakta olup, Likya’nın önemli şehirlerinden olduğu bilinmektedir. Şehrin eski ismi Myra olup, mersin bitkisinden üretilen Myra yağından adının geldiği düşünülmektedir. Roma egemenliği döneminde gelişip zenginleşen kent, Bizans döneminde önemli bir idari ve dini merkez olmuştur. Piskoposluk merkezi de olan kentte St.Nicholas M.S 4. yüzyılın başında piskopos olarak görev yaptığından, kent Hıristiyan dünyası içinde oldukça önemli konumdadır
Şehre hava ulaşımı 158 km. uzaklıktaki Antalya Havaalanı veya 192 km. uzaklıktaki Dalaman Havaalanı ile sağlanmaktadır. Demre’nin il merkezi Antalya'ya uzaklığı 147 km. olup, İzmir'e 480 km., Burdur’a 251 km., Denizli’ye 288 km., Muğla’ya 282 km., Bodrum’a 379 km., Marmaris’e 271 km., Fethiye’ye 149 km., Göcek’e 173 km., Kaş’a 45 km. ve Kalkan’a 68 km. mesafededir.
Demre, Fethiye - Olimpos kabin kiralama turlarının bitiş, Demre - Fethiye kabin kiralama turlarının başlangıç, Fethiye - Kekova - Fethiye özel tekne kiralama turlarının 3. veya 4. gün mola ve kumanya ikmal limanı olarak kullanılmakta olup, mavi yolculuk turlarının vazgeçilmez bölgesidir.
Demre'de gezilecek yerler;
Myra Antik Kenti
Demre ilçe merkezi ve civarında yer alan Myra antik kenti, özellikle kaya mezarları, tiyatrosu ve Aziz Nikolas anıt müzesi (Noel Baba) ile göz doldurmaktadır. Likya Birliğinin metropolü olan şehirde, Likyalı zengin kişilerin yardımları ile birçok yapı inşa edilmiş ve onarılmıştır. Bizans Döneminde, dini yönden olduğu kadar idari yönden de önde gelen şehirlerden biri olan kent, günümüze ulaşan ününü, Aziz Nikolas'ın (Noel Baba) M.S. 4. yüzyılda şehrin piskoposu olmasına ve ölümünden sonra aziz mertebesine ulaşıp adına kilise yapılmasına borçludur. Antik kent M.S 7. yüzyıldan itibaren deprem, su baskını ve Arap akınları sebebiyle önemini yitirip M.S 12. yüzyılda köy statüsüne dönüşmüştür. Günümüze ulaşan kalıntılar, akropolün güneyinde yer alan tiyatro ile her iki yanında yer alan kaya mezarlarından oluşur. Şu an sağlam durumda olan Roma Dönemi surlarının dışında, Helenistik hatta M.Ö 5. yüzyıla tarihlenen sur kalıntılarına akropol tepesi ve çevresinde rastlanmaktadır. Tiyatro ise oturma sıraları ve sahne binası ile iyi korunmuş bir Roma Dönemi tiyatrosu özelliklerini yansıtır. Tiyatronun iki yanında kaya mezarları yer almaktadır. Likyalıların ahşap ev mimarisinin kaya mezarlarına en iyi uyarlanmış örnekleri olan mezarlarının içinde, ölüyü ve yakınlarını betimleyen kabartmalı mezar, en ilginç örneklerdendir. Tiyatro civarındaki şehir merkezine giden yolun solundaki hamam kalıntılarıysa Roma Dönemi tuğla mimarisinin ilginç örneklerini oluştururlar.
Mavi yolculuk tatillerini ister kabin kiralama, isterse özel yat kiralama olarak gerçekleştiren tüm misafirlerimizin Myra Antik Kenti ziyaret etmelerini öneririz.
Ziyaret Saatleri: Yaz Dönemi 08:00-19:00, Kış Dönemi 08:00- 17:00
Üçağız Köyü – Theimiussa Antik Kenti
Üçağız Köyü’ne karadan, Kaş – Demre karayolunun yirminci kilometresinden güneye yönelen yol takip edilerek veya tekne turları ile denizden ulaşılabilir. Köyün bakir kalarak, doğallığını ve sükunetini kaybetmemesinin en önemli nedenlerinden biri ulaşım olup, doğal ve arkeolojik sit kapsamında korunuyor olması da önemli bir etkendir. Günümüzde köy yerleşimi, Theimiussa olarak adlandırılan küçük bir Likya liman kenti üzerine oturmaktadır. Antik kentin kalıntıları köyün evlerinin seyrelmeye başladığı doğu tarafındadır. Günümüze ulaşan kalıntılardan köy yerleşiminin M.Ö 4.yüzyıla dayandığı belirlenmiştir. Burada kaya mezarları, iskele ve lahitleri dağınık şekilde gözlemleyebilirsiniz.
Soura Antik Kenti
Demre’ye 6 km. uzaklıktaki Soura Antik Kenti, antik tarihçilerin anlatımına göre güneş tanrısı Apollon’un kehanet merkezlerinden biridir. M.Ö 4 yüzyıldan bugüne ulaştığını bildiğimiz kentin akropolü oldukça küçük bir alanı kapsamış ve kalın bir surla çevrelenmiştir. Likyalılardan kalma antik kent, Bizans döneminde de önemli bir yere sahip olduğundan, her iki medeniyetinde izlerini taşımaktadır. Dikdörtgen bir kaleyi oluşturan sur duvarlarının daha önce görülmesine rağmen, surlara bitişik odalar ve bunların açıldığı koridorlara diğer kentlerde rastlanmamıştır. Günümüze ulaşan kalıntılarda Apollon Surias mabedi, kehanetin yapıldığı su kaynağı, Bizans Kilisesi, Akropol, Sur, rahip evi, gözetleme kulesi ve kaya mezarları bulunmaktadır. Dileyen misafirlerimiz mavi tur programlarına kısacık bir ara vererek kiraladıkları guletten alıp, rehber eşliğinde kenti ziyaret edebilirler.
Noel Baba Kilisesi ve Anıt Müzesi
Demre merkezde yer alan St. Nicholas Kilisesi, Bizans sanat tarihinin önemli bir anıtı ve en seçkin örneğidir. Noel Baba olarak tanınan Aziz Nikolas, Patara’da doğmuş, Demre’de yaşamış ve piskoposluk yapmıştır. Saygın dini kişiliği öldükten sonra aziz mertebesine ulaşmasını sağlamıştır. Fakirlerin kurtarıcısı, denizcilerin ve öğrencilerin koruyucusu olduğuna inanılan Aziz Nikolas için öldükten sonra onun adına bir kilise inşa edilerek içindeki lahite defnedilmiştir. Yaşanan Arap saldırıları, sel ve depremlerin kiliseyi bakıma muhtaç bir duruma getirmesinin ardından 1087 yılında Haçlı Seferleri esnasında kilisedeki gömülü olan bazı kalıntılar ve merhumun kemikleri çalınarak İtalya’nın Bari kentine götürülmüş, orada inşa edilen bazilikaya gömülmüştür. Günümüzde Aziz Nikolas'a ait olduğu sanılan geride kalmış bir kısım kemikler ise Antalya Müzesi'nde korunmaktadır. Her yıl Aziz Nicholas’ın ölüm tarihi olan 6 Aralık tarihinde yapılan anmalarla da kilise dünyada birçok Hristiyan için hac güzergahı ve çok önemli bir durak olarak kabul edilmektedir.
Özel tekne kiralama yaparak Demre ye ulaşan misafirlerimizin rehber eşliğinde kiliseyi ziyaret etmelerini öneririz.
Andriake Antik Kenti ve Likya Uygarlıkları Müzesi
Demre’ye yaklaşık olarak 5 km uzaklıktaki Çayağzı mevkiinde yer alan Andriake, Antik Likya’nın en önemli liman kentlerinden biridir. Androkos nehrine yakın bir bölgeye inşa edilen kent, Hadrian'ın tahıl ambarını bünyesinde barındırdığı için bütün Roma halkının gözünde hayati önem taşımıştır. Tahıl ambarının ana giriş kapısının üzerinde Hadrian ve onun İmparatoriçesi Sabina’nın büstleri görülür. Ayrıca ambarın ön duvarında iki tanrıdan birinin yılan ve akbaba ile dururken diğer tanrının da kanepede otururken tasvir edildiği bir gravür daha bulunmaktadır. Ayrıca bu kentte 1800’lü yıllara tarihlenen bir Sinagog gün yüzüne çıkartılmıştır ve bu yapının Antik Likya’daki ilk Sinagog olabileceği düşünülmektedir. Açık alandakiler dışında Andriake’ye ait kalıntıların birçoğu ören yerindeki tarihi bir binanın restorasyonu ile düzenlenen Likya Medeniyetleri Müzesi’nde sergilenmektedir. Bir hafta tekne kiralama için ayrılan keyifli zamanınıza antik kent ve müze ziyareti de ekleyerek tatilinizi çok daha özel hale getirebilirsiniz.
Andriake Antik Kenti ve Likya Uygarlıkları Müzesi'ne Ulaşım
Simena Kalesi (Kaleköy)
Bugün Kaleköy olarak anılan antik Simena, küçük bir Likya kıyı kentidir. M.Ö. 4. yüzyıldan günümüze kadar ulaşan kentin, antik çağda stratejik bir konumda olduğu belirlenmiştir. Günümüzde hala sağlam olan kaleden Kekova ve çevresinin muhteşem manzarası izlenebilir. Kale civarında tiyatro, su sarnıçları, kaya mezarları, tapınak gibi çokça kalıntı da vardır. Karadan bağlantısı olmayan kente denizden ulaşım sağlanmaktadır. 1.derecede arkeolojik sit alanı olarak onaylanan bölgede kale dışında, depremlerle sulara gömülmüş şehrin kalıntıları, iskele, evler, kral mezarları, taş merdivenler kısaca koca bir şehrin izleri bulunmaktadır. Dileyen misafirlerimiz kiralamış oldukları tekneden kalenin ihtişamlı görüntüsü ile yetinebilir, dileyen misafirlerimiz ise kaleye yürüyüş yaparak sonsuz ufuktaki güneş batışını izleyebilirler. Zirveden surların arasından çekeceğiniz resimler eminiz ki mavi yolculuk albümünüzün kapağında yerini alacaktır.
Ziyaret Saatleri: Yaz Dönemi: 08:00-19:00; Kış Dönemi: 8:30-17:30
Ulaşım için tıklayınız.
Kekova (Dolichiste)
Bölgeye adını veren Kekova, hem Simena’nın karşısında kıyıya en yakın yeri 500 metre olan adanın, hem de Simena, Theimiussa (Üçağız), Aperlai (Sıcak) İskelesi, Akvaryum Koyu, Gökkaya Koyu'nu da içine alan bölgenin genel adıdır. Adanın Simena’ya bakan kıyıları denizin 5 metre derinliklerine kadar uzanan yarısı suyun içinde, yarısı dışında taş merdivenler, ev kalıntıları, iskele kalıntıları gibi antik çağlardaki depremlerde kısmen suya gömülen uygarlığın izleriyle doludur. Kekova Bölgesi’ne karadan ilk giriş yeri olan antik dönemde Theimiussa kenti olarak bilinen Üçağız, Simena’nın yanında yer alan, Akdeniz’in en şiddetli dalgalarına karşı denizcileri koruyan en güvenilir köşesiydi. Günümüzde Kaleköy ile Üçağız arasında özellikle lahitler için taşocağı olarak kullanılmış adacıklar arasından kıyıya doğru su altında olan yol ve rıhtım kalıntıları gözlenebilir. 1.derecede sit alanı olan bölge yalnızca Antalya'nın değil, tüm Akdeniz’in en temiz denizine sahip olmasını elbette bu koruma altında olmasına borçludur. Korunması sebebiyle demirleme yapılamayan bölge belki de mavi tur rotaları içinde muhteşem güzelliğe ulaşılamayan tek yerdir. Fakat bu su altı şehrini kano veya hafif seyir yaparak kiralık yat üzerinden izleyebilmek mavi yolculuk tatlinize iz bırakmaya yetecektir. Kekova Adası, karşısındaki iki küçük liman gibi kent özellikleri taşımamış, daha çok iki kenti perde gibi denize karşı koruyan; denizcilerin sığınak, gemi inşa ve onarım yeri olarak kullanılmıştır. Bölgede günümüzde Batık Kent olarak adlandırılan, adanın kuzeybatı kıyılarındaki kalıntılar M.Ö 5. yüzyıldan dan beri ticari ve askeri üs olarak kullanılan adanın en gösterişli köşesidir. Tersane koyunda ise hem yüzebilir hem de Bizans Dönemine ait bazilika apsisi ile birçok arkeolojik kalıntıları görebilirsiniz.
Kyaneai Antik Kenti
Demre’ye 23 km. uzaklıkta yer alan Kyaneai’da görülen kaya mezarları, Likya yazıtları, oda mezarları ve akropolisteki kaya odaları, kentin tarihini M.Ö. 4. yüzyıl olduğunun işaretidir. Geç dönem Likya Eyaleti’nin kentleri arasında sayılan Kyaneai kenti, M.S. 12. yüzyıla kadar Myra metropolitine bağlı piskoposluk merkezi olarak varlığını devam ettirmiştir. Güney tarafı oldukça sarp kayalıkların üzerinde ve uçurum olduğundan doğal bir koruma sağlayan kentte 450 metre uzunluğundaki surlar, üç yönü kapsar. Surlar Roma ve Bizans yapısı mimarisine ait özellikler taşımaktadır. Kentin batı eteklerinde bulunan 25 basamaklı tiyatro, Roma dönemi eserler arasında yer almakta ve orta bölümü halen sağlam bir şekilde durmaktadır. Kültür ve tarihi mavi tur ile perçinlemek isteyen misafirlerimiz dilerlerse rehber eşliğinde kiralık tekneden alınıp, Kyaneai Antik Kenti turuna katılabilirler.
Mavi tur fiyatlarına kara turları dahil mi?
Hayır, maalesef dahil değildir. Mavi tur fiyatlarına yat kiralama bedeli, giriş, çıkış liman masrafları, personel ücreti, yolcu sigortası, kullanım suyu ve çoğu zaman yakıt dahildir. Ören yeri ve müze giriş ücretleri, araç ücretleri, rehberlik hizmetleri fiyata dahil değidlir.
Özel tekne kiralama yaparak Demre'de kara turu gerçekleştirilebilir mi?
Evet mümkündür. Firmamız Tursab üyesi olup, mavi tur tatilinizi kusursuz şekilde tamamlamanız için profesyonel olarak hizmet veren bir seyahat acentasıdır. Ulaşım ve rehberlik hizmeti verebilme yetkimiz bulunmaktadır.